Page 68 - Üçüncü Öğretmen
P. 68
KONSEPT ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ
MÜZELERDE ÖĞRENİM HENRY FORD MÜZESİ
EĞİTİM ALANINDA ÇALIŞAN BİR SANAT PROFESÖRÜ, DEARBORN, ABD
OKULLARA MÜZELERDEN İLHAM ALMALARINI TAVSİYE YALNIZCA KAYNAKLARINI DEĞİL, BİNASINI DA BİR
EDİYOR. OKULLA PAYLAŞAN BİR MÜZE
Aktif öğrenim, insanın kendisine sunulan bilgi
ve deneyimlerle etkileşime geçmek için ufkunu
açmasıyla gerçekleşir. Bir sanat müzesini ziyaret
edenler, sanat eserlerine dair kendi sorularını
sormak, fikir ve izlenimlerini oluşturmak, kendi
yargılarına varmak, yorumlarını geliştirmek ve kendi
kişisel bağlantılarını kurmak suretiyle aktif olarak
öğrenmiş olurlar. Bu tarz davranışlara “aktif öğrenim”
adı verilmesinin sebebi, öğrenen kişinin mevcut
bilgiyi –buna kişinin kendi düşünceleri, duyguları ve
izlenimleri de dahildir– yeni fikirler kurmak amacıyla
kullanmasından ileri gelir. Yapılan araştırmalar,
önlerine çıkan bilgi ve deneyimlerle aktif bir biçimde Michigan eyaletinin Dearborn kentindeki Henry
ilgilenme fırsatı bulan kişilerin, bu fırsat zaman Ford Müzesi’nin 12 dönümlük arazisinde kolaylıkla
zaman pasif bilgi aktarımlarıyla kesiliyor olsa da, yolunuzu kaybetmeniz mümkün. Müzeyi gezen
öğrendikleri bilgileri daha uzun süre hatırladıklarını ziyaretçiler, Rosa Parks’ın ünlü protestosunu
gösteriyor. Bu, algıya dair bilinen ve müzeler için gerçekleştirdiği otobüs ve Abraham Lincoln’ün Ford
olduğu kadar, okullar için de geçerli bir gerçektir. Tiyatrosu’nda suikasta kurban gittiği sırada oturduğu
koltuk gibi, Amerikan tarihinden izler taşıyan daha
Birer aktif öğrenim sahnesi olan müzeler, barındırdıkları binlerce parçadan oluşan ve otomotiv devi Henry
bilgiyi talep edilmeden sunuyor olmalarıyla okullardan Ford’un bir araya getirdiği koleksiyonu inceleme fırsatı
ayrılır. Müzelerde, ziyaretçiler kendi istedikleri tempoda buluyor. Müzenin bir ucunda ise ziyaretçileri, etrafı
gezinebilir ve kendi programlarını oluşturabilirler. camlarla çevrili ve müzedeki diğer sergileri andıran bir
Duvardaki açıklama metinlerini okumak, sesli manzara karşılıyor. Daha yakından bakan ziyaretçiler
kılavuzları dinlemek, sergide önerilen bir rotayı takip için burası, öğrencilerin İngilizce, matematik, fen, tarih
etmek veya kendi yollarını izlemek gibi seçeneklerin ve sanat dersi aldığı ve ABD’nin dört bir yanındaki
tümü, ziyaretçinin kendisine bağlıdır. Müzeler benzerlerini andıran bir lise. Aradaki tek fark ise, bu
öğrenmeye davet eder, öğrenmeyi şart koşmaz; lisenin öğrencilerinin haftada birkaç kez kitaplarını
bu sebepten de çoğu zaman “özgür seçim” veya bırakarak, müzeyi ve birçoğu Henry Ford’un satın
gayri resmi eğitim ortamları olarak nitelendirilirler. aldığı ve burada yeniden bir araya getirilen 82 tarihi
Sundukları öğrenim tecrübesinin bu isteğe bağlı yanı, yapıya ev sahipliği yapan 90 dönümlük Greenfield
aynı zamanda iyi eğitimin genel özelliklerinden biridir. Köyü’nü gezmeye başlamaları. Burada grafik hesap
Araştırmalar, kendi eğitim aktivitelerini kişiselleştirme, makinelerini kullanmayı yeni öğrenen lise birinci sınıf
yani biçimini veya yönünü belirlemek için seçim yapma öğrencileri, anket yaparak müze ziyaretçilerinin en
şansı olan kişilerde, öğrenimin çok daha verimli ve sevdikleri sergiyi öğreniyor ve bu sonuçların grafiğini
anlamlı olduğunu gösteriyor. Sanat müzelerinde aktif oluşturuyorlar. Lise üçüncü sınıf öğrencileri ise
öğrenim ve kişiselleştirme, ayrılmaz bir ikilidir. Kendi biyoloji projeleri için köydeki iki çiftliği inceleyerek,
eğitimimizden sorumlu olduğumuz zaman, kendi tarım hakkında bilgi ediniyor ve burada öğrendiklerini
aklımıza hitap etme fırsatları bulmamız çok daha kolay kullanarak, Mars’ta kullanılabilecek bir çiftlik
olur, özellikle de ilgi çekici nesne ve tecrübelerle dolu tasarlamaya çalışıyorlar.
bir ortamdaysak. Kaynak: “Creating Classrooms: It Takes a Village — and a
Museum” [Bir Sınıf Yaratmak İçin Bir Köy Lazım — Bir de
Uyarlamada kullanılan kaynak: “Learning in Museums” [Mü-
Müze], www.edutopia.org
zelerde Öğrenim] Geniş bilgi için: www.collegeart.org
66 | İŞLEYEN ZİHİNLER