Page 57 - Üçüncü Öğretmen
P. 57

O dönemde 73 yaşında olan İsviçreli filozof ve çocuk psikoloğu Jean
            Piaget’in (1896-1980) bu sözleri, Time dergisinde, insanların aya

            ayak basmasından beş ay sonra yayımlandı. Time’ın nitelemesiyle,
            “Amerika’daki kitap raflarını Piaget tercümeleriyle dolduran bir akım” söz
            konusuydu; anlaşılan o ki Piaget’in “kâşif ruhlu insanların yetiştirilmesi”ne

            yönelik tavsiyelerine dünyanın açıkça ihtiyacı vardı. Time’da şunlar
            yazıyordu: “Piaget’in fikirleri, Amerikalı eğitimciler, psikologlar ve
            ebeveynler arasında giderek yaygınlaşıyor. Piaget’in buluşları günümüzde
            ABD ve Birleşik Krallık’taki pek çok okulda uygulanan, eğitimde ‘keşif

            metodu’na giden yolu açtı.”


            Bugün, ABD, Birleşik Krallık ve gelişmiş diğer ülkelerdeki okullara

            baktığımızda, Piaget’in felsefesinden herhangi bir iz göremiyoruz. İkinci
            plana itilen yaratıcılık, tek bir döneme veya birkaç salaş odaya hapsedilmiş
            durumda. Yaratıcı düşünceye ilham veren araç ve yöntemler, bugün yüksek
            öğrenimde ve hayatta başarılı olmak için her zamankinden daha önemli

            olsalar da, henüz okulların standart öğretim programı veya tasarımlarına
            dahil edilmiş değiller.



            Bu bölümde, kendi bakış açılarından, Piaget’in eğitimin amacı hakkındaki
            çığır açan gözlemlerini destekleyen uzmanların görüşlerine yer veriliyor.
            Yaratıcılık uzmanı Ken Robinson, okulda her konuya eşit ağırlık ve
            imkân sağlanması gerektiğini belirtiyor. Ünlü psikolog Howard Gardner,

            çocukların farklı öğrenme tarzlarını ve zihin yapılarını kucaklayacak
            bir eğitim sisteminin destekçilerinden. Teoriyi pratiğe çeviren yaratıcı,
            cesur öğretmen ve öğrencilerin kendi kendilerini nasıl yönlendirdiklerini,
            bilgileri kendi başlarına nasıl yorumladıklarını ve sınıflarını, müze

            modelinden ilham alarak, işbirliğini güçlendirecek şekilde nasıl yeniden
            düzenlediklerini göreceğiz. Söz konusu öğretmenler sınıflarında her gün
            Üçüncü Öğretmen’den aldıkları dersleri kullanıyorlar. Artık eğitim sistemini
            ve okulları yeni baştan tasarlamanın, bu konuya sistematik bir biçimde

            destek olmamızın vakti geldi. Çocuklarımıza, hayat boyu yaratıcılıklarını
            pekiştirecek hesaplanmış riskler almayı, yenilik yapmayı ve denemeyi
            öğretecek alanlar ve dersler sunmamız gerekiyor. Gelecekte bizi neler

            bekliyor? Bu soruya yalnızca yaratıcı zihinler yanıt verebilir.
   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62