Page 187 - Üçüncü Öğretmen
P. 187
Danimarka 2001’de, Her Yaştan Öğrenci
İçin Eğitim Ortamı Kanunu’nu yürürlüğe
koydu. Bu kanuna göre, her yaştan
öğrencinin iyi bir ortamda hem sağlıklı
hem de güvenli bir şekilde eğitim alma
hakkı vardır. Eğitim ortamı, katılımcılara
yönelik gelişim ve öğrenme fırsatlarını
iyileştiren nitelikte olmalıdır. Bu sayede,
eğitim kurumunun fiziksel ve estetik
ortamı da kanun kapsamına alınmış
oldu.
Öğretim görevlisi Jens Arentsen,
Aesthetic, Yes Please [Estetik, Evet
Lütfen] kitabında yer alan söyleşisinde
şöyle diyor: “Kendimize şu soruyu
sormalıyız: Bedenimiz neden bazı
yerlerde olmaktan hoşlanır, bazı yerlerde
olmaktan ise hiç hoşlanmaz? Duygusal
olarak bazı yerlerde bulunmaktan
hoşlanmamızın sebebi nedir? Gelin,
ilk önce bu soruların cevabını bulalım,
sonra da okulları ve sınıfları buna göre
düzenlemeye çalışalım.”
Mimarlar, bulundukları odanın çocukları
ve gençleri nasıl harekete geçirdiği
ve de materyallerin, ritmin, dokusal
etkilerin ve ışığın sağlığımızı ne yönde
etkilediği konusunda bilgi ve deneyim
ediniyor. Geçtiğimiz on senede, beynin
ve duyuların gelişimi hakkında pek çok
çalışma yapıldı ve artık iyi bir öğrenim
ortamı yaratmak için nelere ihtiyacımız
olduğu konusunda çok daha fazla
fikrimiz var.
— Ulla Kjaervang, “Power of Aesthetics
to Improve Student Learning,” [Öğrenim
Sürecinin İyileştirilmesinde Estetiğin Gücü]
www.designshare.com