Seçil Kınay Yılmaz’dan ‘Etkiye Dair’

Koç Üniversitesi Sosyal Etki Forumu’nun (KUSIF) ev sahipliğinde düzenlenen “Etkiye Dair” podcast serisi, sosyal etki oluşturmayı ve mevcut etkilerini artırmayı hedefleyen podcast üreticileriyle buluşuyor. Podcast ve videocast olarak hazırlanan içeriklerde, KUSIF’in de ortaklarından biri olduğu, 2018 ve 2020 yılları arasında bir proje olarak yürütülen ve bir ağ olarak devam eden Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı’nın (TSGA) ortaklarının sosyal etki konusundaki yolculukları, deneyimleri ve ağ olmanın önemi hakkındaki düşüncelerini paylaşıyor.

Vehbi Koç Vakfı’nın liderliğinde sivil toplum kuruluşları ve kamu kuruluşlarından oluşan 15 ortaklı bir konsorsiyum iş birliği ile yürütülen TSGA’nın kurucu ortaklarından olan ve Vehbi Koç Vakfı’nda Özel Projeler Yöneticisi olarak görev yapan Seçil Kınay Yılmaz, serinin 51. Bölümüne konuk oldu. Seçil Kınay Yılmaz, sosyal girişimcilik ekosisteminde Vehbi Koç Vakfı’nın çalışma alanlarını ve ağ olmanın önemini anlattı.

16 yıldır vakfın proje programlarının yanı sıra, ulusal ve uluslararası iş birliklerini yürüten Seçil Kınay Yılmaz, Vehbi Koç Vakfı’nın çalışmalarından bahsettikten sonra vakfın kurucusu merhum Vehbi Koç’un sosyal girişimcilik ekosistemindeki rolünü şu sözlerle anlattı: “Vehbi Bey’in o öncü rolü, hep ileriye doğru, yeniliklere, araştırma düsturu aslında bugün de geçerli. Dolayısıyla sosyal girişimcilik bizim 2016 yılından beri radarımızda olan bir alan. Dünyada gelişmekte olan aslında karmaşıklaşan sosyal problemlerin daha efektif, daha sürdürülebilir daha toplanabilir şekilde çözümüne fırsat veren bir yaklaşım.”

Yayında, Türkiye’deki sosyal girişimcilik ağını değerlendiren Seçil Kınay Yılmaz,  “Hem girişimcilik ve de sosyal etkisi olan girişimciliğe genç neslin çok ilgisi var. Bir yandan da farklı sektörlerin de her geçen yıl ilgisinin artığını görüyoruz. Bir yandan da bu destekleyici ekosistemde de finans kuruluşların, bankaların, yatırımcı ağlarının da sosyal girişimciliğin, etki odaklı girişimciliğin gelişmesi için alan yarattığını da görüyoruz. Bunların hepsi çok umut verici ve geleceğe yönelik aslında Türkiye’deki potansiyelin daha da güçlenmesini sağlayacak unsurlar. Tabii gelişmesi gereken, daha yapılacak da çok iş olduğunu da söylemeliyiz. Özellikle erken ve orta dönemde finansman anlamında sosyal girişimlerin, sosyal girişimcilerin desteklenmesi konusunda hala gidilecek bir yol var ve sosyal satın alma pratiğinin daha yaygınlaşması hani niş bir pazar olarak değil de hem kamu tarafında hem özel sektör tarafında aslında önemli bir kulvar olarak daha da gelişmesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

Seçil Kınay Yılmaz ayrıca, “Bir ağ olmak aslında ortak bir vizyonla hem güçlerin hem kaynakların daha etkin kullanılmasını sağlıyor. Dolayısıyla güç birliği yapmayı ve ortak hedefe daha hızlı erişmeyi fırsat sağlıyor. Dolayısıyla sadece sosyal girişimcilik alanında değil, aslında Türkiye’deki sosyal problemlerin olduğu alanların hepsinde bu ağ modelinin etkin olacağını düşünüyorum. Ağ, ortaklarının kendi yaptığı çalışmaları yan yana koyup yani bir, tek bir yerden bunları görebilmek ve dolayısıyla aralarındaki boşlukları analiz etmenize de fırsat veriyor. Hem boşluğun ortaya çıkması hem de ihtiyaçların daha hızlı tespit edilmesi için de çok etkili bir yöntem olduğunu söyleyebilirim.” diyerek ağ olmanın sağladığı avantajları da anlattı.

Programın tamamını dinlemek için tıklayın.