Vehbi Bey’den ailesine sürpriz: Büyükdere Evi
Bugünlerde Anadolu’nun son gezginleri arasında gösterilen ABD’li fotoğraf sanatçısı ve koleksiyoner Josephine Powell’ın Vehbi Koç Vakfı’na bağışladığı Anadolu kilimleri ve dokuma aletleri koleksiyonundan bir seçkiye ev sahipliği yapan Vehbi Koç Büyükdere Evi’nin hikâyesini biliyor musunuz? Gelin, halihazırda Vehbi Koç Vakfı’na bağlı sergi mekanı olarak kullanılan bu evin tarihinin peşine düşelim…
Kurucumuz Vehbi Koç, 1920’li yıllardan itibaren yazları ailesiyle birlikte Ankara’dan İstanbul’a geliyor ve Büyükdere’deki İkbal Otel’de kalıyor. Ailenin tatilini uzun süre otelde geçirmesi zorlu olduğundan Vehbi Bey bir arayışa giriyor. 1938’de bu evi Frenkyan Ailesi’nden satın alarak ailesine güzel bir sürpriz yapıyor. Vehbi Bey, yaz aylarını ailesiyle birlikte bu evde geçiriyor. Dikkat çekici korusu ile bahçesinin muazzamlığıyla anılan ve Sarıyer’e bağlı bir semt olan Büyükdere’de konumlanan ev, pek çok davete tanıklık ediyor, pek çok konuğu ağırlıyor.
Vehbi Koç Büyükdere Evi’nin bir sergi mekanına dönüştürülmesinin hikayesi ise şöyle gelişiyor: Josephine Powell, 1970 ile 1990 yılları arasında Anadolu’dan topladığı kilimleri 2007’de Vehbi Koç Vakfı’na bağışlıyor. Bağışlanan koleksiyondan bir seçkinin Sadberk Hanım Müzesi’nde sergilenmesi için harekete geçiliyor. Planlamalara rağmen Sadberk Hanım Müzesi’nin fiziki koşulları Anadolu kilimleri ile dokuma aletlerini sergilemek çok mümkün olmuyor. Bunun üzerine Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel’in inisiyatifiyle sergi, Büyükdere Evi’nde ziyaretçilerini ağırlamaya başlıyor. Vehbi Koç Evi’nde süresiz olarak sergilenerek 18. yüzyıl ile 20. yüzyıl arasında Anadolu’da dokunmuş kilimlerle bir dokuma tezgahı da dahil olmak üzere dokuma aletlerini misafirlerle buluşturan bu sergiyle, Büyükdere Evi’nin kapıları Eylül 2018’de ziyaretçilere açılıyor. Bugün daimi sergi mekanı olarak hizmet veren Büyükdere Evi, çarşamba günleri haricinde haftanın her günü 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.